Vicdani Ret için tarihi dönemeç
GÜNCEL HABERLERVicdani Ret için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kuzey Kıbrıs için tarihi bir karara imza attı. Gözler karar sonrasında yaşanacak gelişmelere çevrildi.
Askerlik, birçok toplumda erkekler için zorunlu veya seçimlik bir görev olarak kabul edilir. Ancak, bazı bireyler askerlik hizmetini, içsel inançlarına ve vicdanlarına aykırı buldukları için reddederler. Bu duruma vicdani ret denir ve birçok ülkede hala tartışmalı bir konudur.
Vicdani ret, bireylerin askerlik hizmetini yerine getirmeyi reddetmesi ve bunun yerine daha barışçıl veya insani hizmetleri tercih etmesi anlamına gelir. Bu kararlar, genellikle kişisel ahlaki ve dini inançlarla motive edilir ve askerlik hizmetinin şiddet içeren doğasını kabul etmeyi reddederler.
Bu kararları veren bireylerin çoğu, savaşın ve şiddetin insanlık için yıkıcı sonuçları olduğuna inanır. Onlar, silah kullanmanın veya savaşa katılmanın, çatışmaların çözümünde daha iyi ve daha sürdürülebilir yollar olduğuna inanırlar. Bu nedenle, vicdani retçiler, barışa ve çatışma çözümüne yönelik alternatif çözümlere odaklanarak, toplumlarını daha iyi bir gelecek için hizmet etmeyi seçerler.
Ancak, vicdani retçilerin kararları genellikle toplum ve devlet tarafından hoş karşılanmaz. Birçok ülkede, askerlik hizmetini reddetmek, yasal yaptırımlarla veya toplumsal dışlanmayla sonuçlanabilir. Bu durum, vicdani retçilerin yaşadığı zorlukları artırır ve bazen hukuki mücadelelerle karşı karşıya kalmalarına neden olur.
NEDİR? NE DEĞİLDİR?
Vicdani ret, bir bireyin özgürlüğü ile devletin güvenliği ve toplumun savunması arasında hassas bir dengeyi ortaya koyar. Bu kararlar, bireylerin kendi ahlaki değerlerine saygı duymaları ve insan haklarını korumaları gerektiğini vurgular. Ancak, aynı zamanda devletin de toplumun genel güvenliğini sağlama sorumluluğunu göz önünde bulundurur.
Vicdani ret, askerlik hizmetine karşı derin ve kişisel bir tavır alışın ifadesidir. Bu kararlar, bireylerin içsel inançlarına dayanan güçlü bir duruşun ürünüdür ve toplumun daha geniş bir refahını dikkate alır. Ancak, bu kararlar genellikle hukuki ve sosyal zorluklarla birlikte gelir ve vicdani retçilerin cesaret ve dayanıklılık gerektirir. Bu nedenle, vicdani retçiler sadece kendi özgürlükleri için değil, aynı zamanda daha barışçıl ve adil bir dünya için mücadele eden cesur bireyler olarak da görülmelidirler.
KUZEY KIBRIS İÇİN TARİHİ KARAR
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), bir yıllık askerlik hizmetinin ardından bir günlük seferberlik hizmetini yerine getirmeyi reddeden sadece Türkiye tarafından tanınan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) vatandaşı Murat Kanatlı'nın itirazını karara bağladı.
Strasbourg'daki mahkeme, zorunlu askerliğe alternatif bir kamu hizmeti düzenlemesi olmamasının, Türkiye'nin de tarafı olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) düşünce, din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 9'uncu maddesine aykırı olduğuna oybirliğiyle karar verdi.
Kararın gerekçesinde AİHM'in daha önceki kararlarına atıfta bulunuldu. Gerekçede "alternatif hizmet ya da vicdani ret iddiasının incelenebilmesi için etkin ve erişilebilir prosedür sunamayan bir sistemin toplumun genel yararı ile vicdani retçilerin çıkarları arasında adil bir denge kurmuş olarak değerlendirilemeyeceği" belirtildi.
Türkiye'nin Murat Kanatlı'ya 9 bin euro manevi tazminat, masraf ve giderler için de 2 bin 363 euro ödemesine hükmedildi.
NELER YAŞANDI
Uluslararası toplum tarafından tanınmayan KKTC'nin Askerlik Yasasına ve Seferberlik Yasasına göre KKTC vatandaşı olan her erkek 19 yaşına girdiği yılın ocak ayından itibaren 30 yıl süreyle askerlik çağında sayılıyor. Bir yıllık askerlik hizmetini yerine getiren ve yedek subay olanlar, seferberlik uyarınca 30 yıl boyunca her yıl 30 güne kadar askere çağrılabiliyor.
AİHM'de görülen davada, davacı olan Murat Kanatlı 2005 yılında bir yıllık askerlik hizmetini tamamladı. Kanatlı, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında ise her yıl yedek subay olarak bir gün süreyle askerliğe çağrıldı ancak gitmeyi reddetti. 2008 yılında Avrupa Vicdani Retçiler Bürosu Kıbrıs temsilcisi olan ve ertesi yıl büronun kuruluna seçilen Kanatlı, 15 Mayıs 2008 tarihinden itibaren vicdani retçi olduğunu kamuoyuna duyurdu. 2014 yılında Güvenlik Kuvvetleri Mahkemesi seferberlik için bir günlük askerlik hizmetini yerine getirmediği gerekçesiyle Kanatlı'yı yaklaşık 167 euro değerinde para cezasına çarptırdı. Para cezasını ödemeyi reddeden Kanatlı'nın cezası 10 günlük hapis cezasına çevrildi ve Kanatlı 10 gün cezaevinde kaldı.
KKTC bağımsız devlet olarak uluslararası toplum tarafından tanınmadığı için dava Türkiye aleyhine açıldı ve AİHM'de Türkiye aleyhine dava olarak görüşüldü.
İlginizi Çekebilir