Osman Kavala Dava Süreci'nde neler yaşandı?
NELER YAŞANDIİş insanı ve aktivist Osman Kavala ile ilgili, bir yandan Türkiye’de yargı sistemi içerisindeki beraat ve tutukluluğun devamı şeklindeki kararlar, diğer yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye aleyhine verilen “hak ihlali” kararı, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında tarışmalara neden olurken, Osman Kavala kimdir? Neden tutuklandı? Bu güne kadar neler yaşandı? Sizin için derledik.
İş insanı ve aktivist Osman Kavala ile ilgili, bir yandan Türkiye’de yargı sistemi içerisindeki beraat ve tutukluluğun devamı şeklindeki kararlar, diğer yandan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) Türkiye aleyhine verilen “hak ihlali” kararı, gerek Türkiye içinde gerekse Türkiye dışında tarışmalara neden olurken, Osman Kavala kimdir? Neden tutuklandı? Bu güne kadar neler yaşandı? Sizin için derledik. Osman Kavala önce 2014 yılında açılan Gezi Parkı Davası sanıklarından biri olarak yargılanmış, bu davanın diğer 8 sanığı ile birlikte 2015 yılında beraat etmişti.
Utku Bozdağ
Kavala “15 Temmuz darbe girişimi” ile ilişkili olduğu iddiası ile gözaltına alınmış ve ardından tutuklanmasıyla birlikte hakkında Gezi protestolarıyla ilgili ikinci bir dava açılmıştı. 2019'da tüm sanıklar beraat etmiş fakat Osman Kavala, hakkında başka bir soruşturma olduğu gerekçesiyle tahliye edilmemişti. Daha sonra Kavala, Çarşı Davası diye bilinen davanın yeni Gezi Davası'yla birleştirilmesiyle yeni bir davanın sanığı haline gelmişti.
Kavala’nın suçlandığı "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma", "mala zarar verme", "nitelikli yağma", "tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması veya el değiştirilmesi", "kasten yaralama", "ağırlaştırılmış yaralama" ve "Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" gibi bir çok dava bulunuyordu.
DAVA SÜREÇLERİ
Osman Kavala, 1 Kasım 2017 tarihinde TCK’nın 309. ve 312. maddelerinden tutuklandı. 309. maddeye ("cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs") dair soruşturma 15 Temmuz darbe girişimi, 312. maddeye ("cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ni ortadan kaldırma veya görevini engellemeye teşebbüs") dair soruşturma ise Gezi Parkı protestolarıyla ilişkilidir.
Kavala, 11 Ekim 2019 tarihinde TCK’nın 309. maddesinden İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen tahliye edildi. 18 Şubat 2020 tarihinde ise TCK'nın 312. maddesinden (kamuoyunda bilinen adıyla Gezi Parkı Davası'ndan) beraat etti. Tahliyesinin hemen ardından TCK’nın 309. maddesinden gözaltına alındı; ertesi gün, 19 Şubat 2020 tarihinde aynı maddeden tutuklandı. 9 Mart 2020 tarihinde ise TCK’nın 328. maddesinden ("devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından, niteliği itibarıyla, gizli kalması gereken bilgileri, siyasal veya askerî casusluk maksadıyla temin etmek") tutuklandı. 20 Mart 2020 tarihinde TCK'nın 309. maddesinden beraat etti.[35]
1 Kasım 2017 tarihinden itibaren kesintisiz olarak Silivri Cezaevinde tutuklu bulunan Osman Kavala, 20 Mart'taki beraat kararıyla aynı dosyadan üç kez tutuklanıp iki kez tahliye edilmiş oldu. İnsan Hakları İzleme Örgütü Genel Direktörü Kenneth Roth, Kavala'nın Gezi Davası'ndan beraat ettikten hemen sonra yeniden tutuklanmasını "Türkiye’nin ceza yargılamaları sisteminin, siyasi olarak manipüle edildiğini, savcılık soruşturmalarının ve tutuklama kararlarının Cumhurbaşkanı’nın keyfine göre verildiğini gösteriyor" sözleriyle yorumlamıştır.
GEZİ DAVASI
Gezi Parkı eylemlerini organize ettiği iddiasıyla hakkında dava açılan, aralarında Osman Kavala'nın da bulunduğu 16 kişi, İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandı. Gezi Olaylarını organize ettiği iddiasıyla açılan davada, savcılık Osman Kavala, Yiğit Aksakoğlu ile Mücella Yapıcı'nın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını, diğer sanıklara 15-20 yıl arasında hapis cezası verilmesini talep etmişti.
Davanın tek tutuklu sanığı olan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), tahliyesini talep ettiği Osman Kavala, kararın üstünden üç aydan uzun süre geçmesine rağmen cezaevinde tutulmaya devam ediyordu. AİHM, Kavala'nın yargılanmasının ve tutuklanmasının politik saik taşıdığına, "Kavala ve onunla beraber tüm insan hakları savunucularını susturmak amaçlı" olduğuna hükmetmişti.
Gezi Parkı davasında, 18 Şubat 2020 tarihinde görülen altıncı ve son duruşmada tüm sanıklara beraat kararı verildi. Aynı şekilde 3 yıldan fazla süredir cezaevinde bulunan Osman Kavala'nın da tahliye edilmesine karar verildi.
AİHM, KAVALA'NIN SERBEST BIRAKILMASINI İSTEMİŞTİ
Türkiye Anayasa Mahkemesi (AYM), Osman Kavala'nın Gezi Parkı davasından tutukluluğuna yönelik başvurusunu, 22 Mayıs 2019'da reddetmiş, bunun üzerine avukatları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmuştu.
AİHM, 10 Aralık 2019 tarihli kararında, Kavala'nın "makul şüphe olmadan, siyasi nedenlerle tutuklanması ve AYM'nin bireysel başvurusunu makul sürede incelenmemesini" gerekçe göstererek, bu durumun hak ihlali olduğunu belirterek, Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını istemişti.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi de Eylül ayında Türkiye'ye, Osman Kavala'nın tutukluluğunun sona erdirilmesi yönündeki AİHM kararını uygulama çağrısı yapmıştı.
15 TEMMUZ SORUŞTURMASI
Fakat serbest kalmadan, aynı gün 15 Temmuz soruşturması kapsamında yeniden gözaltına alındı ve sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliğince tutuklandı. "Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırma veya bu düzen yerine başka bir düzen getirme veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemekle", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemekle" ve "Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti'ni ortadan kaldırma veya görevlerini yapmasını tamamen engellemekle" suçlanmakta ve hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 20 yıla kadar hapis cezası istenmektedir.
ABD Dışişleri Bakanlığı, 11 Şubat 2021'de Osman Kavala'nın derhâl serbest bırakılmasını talep etti. Ayrıca Henri Barkey'ye yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu, davanın hızlıca sonuçlandırılmasını istedi.
OSMAN KAVALA KİMDİR?
Osman Kavala, Manchester Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra, 1982 yılında Kavala Grubu şirketlerinin yönetimini üstlendi. 12 Eylül sonrasının baskıcı ortamında etkili, yaygın ve popüler bir yayıncılık faaliyeti yoluyla, ülkenin demokratikleşme ve sivilleşmesine hizmet etmesi amacıyla 1983 yılında İletişim Yayınları’nın kuruluşuna katıldı. Sonraki yıllarda yürüttüğü çalışmalarda hedeflerine kültürel çeşitliliğin tanınması, kültür sanat diyaloğu ve kültürel işbirliği eklendi.
1999 depremi ardından önayak olduğu dayanışma faaliyetlerinden sonra aktif iş hayatını bırakıp tamamen sivil toplum alanına yönelen Osman Kavala, Türkiye’de 1990’lardan itibaren gelişmeye başlayan sivil toplum hareketliliğinin önemli aktörlerinden biri oldu. Pek çok farklı sivil toplum kuruluşunun oluşumunda ve çalışmalarında yer aldı. 2002 yılında bu alandaki çalışmalarını kültür sanat alanında yoğunlaştırarak, Türkiye’de kültür ve sanatın üretimini, izlenmesini, paylaşımını çoğaltmak, yerel inisiyatifleri desteklemek, kültürel çeşitliliği ve hakları vurgulamak, bölgelerarası ve uluslararası işbirliklerini güçlendirmek amacıyla sanatın değişik alanlarından, iş dünyasından ve sivil toplumdan kişilerle birlikte Anadolu Kültür’ü kurdu. Anadolu Kültür gerçekleştirdiği projelerle toplumsal barış kültürünün yerleşmesini hedefledi.
1990’ların ağır çatışma ortamından sonra sivil bir sanat girişiminin diyaloğa ve barışa hizmet edeceği düşünülerek kurulan ve Anadolu Kültür’ün ilk girişimi olan Diyarbakır Sanat Merkezi (DSM) İstanbul’dan ve Avrupa şehirlerinden sanatçıların ziyaret ettiği, yerel sanatçılarla tanıştığı, ortak projeler tasarladığı herkese açık bir mekân oldu. DSM, Diyarbakır’da sanat üretmek isteyen insanların profesyonel destek aldığı ve bağlantılar kurduğu önemli bir platform haline geldi. 2005 yılında açılan Kars Sanat Merkezi ise, 2009 yılındaki kapanışına kadar, kentin çok amaçlı tek salonu olarak sadece Kars için değil Türkiye, Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan için bir kültürel iletişim ve etkinlik merkezi olarak hizmet verdi.
Anadolu kentlerindeki çalışmalar, başta Antakya ve Çanakkale olmak üzere İzmir, Eskişehir, Gaziantep, Van, Batman ve başka kentlerin katılımıyla yaygınlaştı. 2010’a gelindiğinde Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kabulüne ilişkin müzakere sürecinin hazırlıkları sürerken Anadolu Kültür de Avrupa ile Anadolu kentleri arasında bağlar kuracak çalışmalara ağırlık verdi. Bu çalışmalarla amaçlanan, Türkiye’nin Avrupa Birliği sürecine katkı çerçevesinde İstanbul dışındaki kentlerin kültürel ortamına destek sağlamak, Avrupa’yla aralarında kültür köprüleri kurmaktı. 2011 yılından itibaren yürütülen TANDEM programı da Avrupa ülkeleri ile Türkiye arasında kültür yöneticilerine yönelik uzun vadeli işbirliklerini destekledi. Türkiye’den yirmi farklı şehirden katılımcı, Avrupalı ortaklarıyla buluşarak birlikte projeler geliştirdi. 2012’de başlayan BAK projesi ile Türkiye’nin farklı bölgelerinden gençler ortak sanatsal üretim için danışmanlar eşliğinde birlikte çalıştı. Anadolu Kültür, kurduğu merkezler, TANDEM, BAK, farklı film ve sergi projelerine verilen destekler ve 2015’te başlayan Yeni Film Fonu aracılığıyla Türkiye’den pek çok kültür sanat üreticisine projelerini gerçekleştirmeleri için fırsatlar sunuyor. Anadolu Kültür’e bağlı olarak 2008’de Tophane’de kurulan diğer bir merkez olan DEPO ise erişilebilir ve esnek yapısıyla, İstanbul kültür sanat ortamındaki, ticari olmayan, eleştirel seslere açık, bağımsız bir sanat mekânı ihtiyacını karşılamayı amaçlıyor.
Anadolu Kültür’ün zor yaşam koşullarına sahip çocuklara yönelik çalışmaları arasında, 2011 Van depreminden sonra çocuklarla yapılan fotoğraf atölyesi, Ezidi mülteci çocuklara yönelik eğitici çalışmalar ve Suriyeli mülteci çocuklar için hazırlanan çift dilli kitaplar öne çıkıyor.
Anadolu Kültür’ün sivil toplum arasında bölgesel işbirliği, anlayış ve barış kültürünü geliştirme kapsamında yürüttüğü ve desteklediği pek çok farklı çalışma arasında ise Ermenistan-Türkiye Gençlik Senfoni Orkestrası, Ermenistan ve Türkiye’den gençleri bir sözlü tarih çalışması kapsamında biraraya getiren Birbirimizle Konuşmak projesi, Türkiye-Ermenistan Sinema Platformu, Gomidas 140 Yaşında ve In Memoriam konserleri sayılabilir.
Osman Kavala’nın üzerinde çalıştığı diğer alan ise kültürel miras. Kuruluşuna katkıda bulunduğu Kültürel Mirası Koruma Derneği (KMKD), tahrip edilmiş ve geleceği tehlikede olan taşınır veya taşınmaz varlıkların korunması ve aslına uygun bir şekilde restore edilmesi için alan araştırmaları yürütüp raporlar yayınlıyor.
Osman Kavala, ana uğraşı olan ve 2017 yılında 15. yılını dolduran Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanlığı’nın yanısıra Açık Toplum Vakfı, TESEV, TEMA Vakfı, Tarih Vakfı, Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı gibi pek çok sivil toplum örgütünde kurucu üye, yönetim kurulu üyesi veya danışma kurulu üyesi olarak bulunuyor.
Osman Kavala, bu ülkenin sorunlarına duyarlı bir birey olarak, farklı görüşte insanları tartışma platformlarında bir araya getirip ortak çözüm arayışının yolunu açmak, toplumsal ve uluslararası çatışmalara, barışa ve insan haklarına dayalı demokratik çözümler üretmek üzere çalıştı.
OSMAN KAVALA DAVA SÜRECİ KRONOLOJİSİ
8 Ekim 2021
Birleştirme kararı sonrasında 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmada Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğu ile karar veridi. Duruşma 26 Kasım 2021 tarihine ertelendi.
16 Eylül 2021
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek toplantıdan önce AİHM kararının uygulanarak Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılması talebini yineledi. Gerçekleşmediği takdirde ihlal prosedürünün başlatılacağı uyarısında bulunuldu.
2 Ağustos 2021
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi 6 Ağustos günü duruşma yapacak olmasına rağmen 2 Ağustosa duruşma açarak İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam etmekte olan dava ile dosyanın birleştirilmesine, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına oy çokluğu ile karar verdi.
28 Temmuz 2021
Adli tatilde geçici olarak 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı olarak görevlendirilen 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı, daha önce muvafakat vermeyen 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı sıfatıyla muvafakate onay verdi. Böylelikle Başkan, kendi birleştirme talebine yine kendisi muvafakat vermiş oldu.
12 Temmuz 2021
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi (görülmekte olan Çarşı Davası) birleştirmeye yönelik muvafakat kararı vermedi ve bu hususun sanık müdafilerinin beyanları alındıktan sonra değerlendirileceğine karar verdi, duruşmayı 08.10.2021 tarihine erteledi.
12 Temmuz 2021
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dosya üzerinden yapılan tutukluluk incelemesi neticesinde oy çokluğu ile Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
15 Haziran 2021
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi davaların birleştirilmesine yönelik 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne (görülmekte olan Çarşı Davası) müzekkere yazarak muvafakat talep etti.
15 Haziran 2021
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından dosya üzerinden yapılan tutukluluk incelemesi neticesinde oy çokluğu ile Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
9 Haziran 2021
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, ilk kez, AİHM'in Osman Kavala ile ilgili kararlarının uygulanmaması halinde Türkiye'ye yönelik ihlal prosedürü başlatacağını açıkladı. Yayınlanan sonuç bildirisinde daha önceki çağrılar hatırlatılarak Kavala'nın devam eden tutukluluğunun uluslararası hukuka aykırılık teşkil ettiği ve derhal salıverilmesi gerektiği belirtildi.
21 Mayıs 2021
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, Osman Kavala’nın casusluk suçundan tutukluluk halinin devamına karar verildi. Mahkeme, Çarşı ile ilgili Gezi dosyasının, birleştirme hususunun değerlendirilmesi için incelenip iade edilmek üzere mahkemeye gönderilmesinin istenmesine karar verdi. Bir sonraki duruşma, 6 Ağustos 2021’de Çağlayan Adliyesi’nden görülecek.
5 Şubat 2021
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına, dava dosyasının İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2021/17 E. sayılı dosyası (Gezi Davası) ile birleştirilmesine karar verildi.
28 Ocak 2021
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi bozma kararı sonrası tensip zaptı düzenleyerek duruşmanın 21 Mayıs 2021 tarihinde saat 10.00’da Çağlayan’da görülmesine karar verdi.
22 Ocak 2021
İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 3. Ceza Dairesi tarafından İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2019/74 Esas Sayılı dosyasında (Gezi Davası) tüm sanıklar hakkında verilen beraat kararının bozulmasına karar verildi.
29 Aralık 2020
Osman Kavala'nın bireysel başvurusunu görüşen Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala'nın Anayasa'nın 19. maddesinde güvence altına alınan kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğine karar verdi. Karar 7'ye 8 oy çokluğuyla alındı.
18 Aralık 2020
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmanın 5 Şubat 2021 tarihinde görülmesine karar verildi.
3 Aralık 2020
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına ve Anayasa Mahkemesi'nin daha fazla ertelemeden AİHM kararına uygun düşecek şekilde dosyayı görüşmesine dair ara kararını açıkladı.
6 Kasım 2020
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
8 Ekim 2020
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi, Tensip Zaptı ile Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına ve duruşmanın 18 Aralık 2020 tarihinde görülmesine karar verdi.
8 Ekim 2020
İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala hakkında düzenlenen İddianameyi kabul etti.
29 Eylül 2020
Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın bireysel başvurusuna ilişkin karar toplantısını erteledi.
29 Eylül 2020
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Osman Kavala hakkında TCK’nun 309 ve 328. maddeleri uyarınca cezalandırılması talepli İddianame düzenleyerek İstanbul 36. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sundu.
29 Eylül 2020
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına, bir sonraki toplantı tarihi olan 1 Aralık 2020 tarihine kadar serbest bırakılmaması halinde verilecek ara karar taslağının hazırlanmasına karar verdi.
24 Eylül 2020
Anayasa Mahkemesi Osman Kavala’nın bireysel başvurusunu gündemine aldı.
3 Eylül 2020
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala hakkında vermiş olduğu ihlal kararının uygulanmasına, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına yönelik karar verdi.
28 Mayıs 2020
Osman Kavala’nın avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na TCK’nin 328. maddesi uyarınca casusluk suçlamasından tahliye kararı verilmesine ilişkin talep İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından reddedildi.
25 Mayıs 2020
Osman Kavala’nın avukatları tarafından Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne İç Tüzüğün 9.1. maddesi uyarınca AİHM’in Osman Kavala hakkında vermiş olduğu hak ihlali ve derhal tahliye edilmesine dair kararın uygulanmadığına ilişkin 12 Mayıs 2020 tarihinde AİHM kararının kesinleştiği de belirtilerek ek dilekçe sunuldu.
19 Mayıs 2020
Osman Kavala’nın avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na TCK’nin 328. maddesi uyarınca casusluk suçlamasından tahliye kararı verilmesi talep edildi.
12 Mayıs 2020
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin vermiş olduğu hak ihlaline karşı yaptığı itiraz reddedildi. Osman Kavala’nın tutuklanmasının hak ihlali olduğu ve siyasi amaçla gerçekleştiği kesinleşti.
4 Mayıs 2020
Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devam etmesinin hak ihlali olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunuldu.
9 Nisan 2020
Osman Kavala’nın avukatları tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na TCK’nin 328. maddesi uyarınca casusluk suçlamasından tahliye kararı verilmesi talep edildi.
7 Nisan 2020
İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği tarafıdan dosya üzerinden yapılan tutukluluk incelemesi neticesinde Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
20 Mart 2020
Osman Kavala TCK 309. maddede düzenlenen Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme suçundan bir kez daha re’sen tahliye edildi.
13 Mart 2020
Osman Kavala’nın avukatları tarafından Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne İç Tüzüğün 9.1. maddesi uyarınca AİHM’in Osman Kavala hakkında vermiş olduğu hak ihlali ve derhal tahliye edilmesine dair kararın uygulanmadığına ilişkin dilekçe sunuldu.
9 Mart 2020
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Osman Kavala’nın tutukluluğu hakkında vermiş olduğu hak ihlaline ilişkin karara Adalet Bakanlığı tarafından itiraz edildi.
9 Mart 2020
İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği, hakkında daha önce TCK’nin 309. ve 312. maddeleri uyarınca tutuklama kararı verilen, sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re’sen tahliye kararı verilen, sonra TCK’nin 309. maddesi uyarınca tekrar tutuklama kararı verilen Osman Kavala hakkında bu kez TCK’nin 328. maddesi uyarınca casusluk suçlamasıyla yine aynı soruşturma dosyası (2017/96115) kapsamında tutuklama kararı verdi. Osman Kavala’nın tutuklama kararı öncesinde emniyette ya da savcılıkta ifadesi alınmadı. Osman Kavala bu kez Adliye’ye dahi getirilmeden tutuklandı.
25 Şubat 2020
İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği’nin vermiş olduğu tutuklama kararına; 1. yargı paketi ile kanunlaşan soruşturma aşaması için azami tutukluluk süresi olan iki yıllık sürenin dolduğu, AİHM’in ihlal kararının tutuklamaya konu suçlamayı da kapsadığı, tutuklama kararında yer alan ve Osman Kavala’nın Henri Barkey ile bir araya geldiği iddia edilen günlerde; Osman Kavala ve Henri Barkey’in farklı şehirlerde olduğu ve bu hususun 2017 senesinde yapılan Emniyet Sorgusu’nda sabit olduğu, tutuklamaya gerekçe olarak gösterilen kaçma şüphesine ilişkin hiçbir delil ileri sürülemediği, Gezi Protestolarından dört sene, Darbe Girişiminden bir sene sonra 2017 senesinde gözaltına alınan Osman Kavala’nın kaçma şüphesinden söz edilemeyeceği gerekçe gösterilerek itiraz edildi.
19 Şubat 2020
İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği Osman Kavala hakkında daha önce Savcılık tarafından re’sen tahliye kararı verilen soruşturmada TCK’nin 309. maddesi uyarınca yeniden tutuklama kararı verdi.
19 Şubat 2020
Osman Kavala Emniyet’te ve Savcılık'ta sorgulanmadan tutuklama istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi.
18 Şubat 2020
Osman Kavala, Silivri Cezaevi'nden çıkmadan gözaltına alındı.
18 Şubat 2020
Osman Kavala hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından daha önce re’sen tahliye kararı verilen 2017/96115 sayılı soruşturma kapsamında gözaltı kararı verildi.
18 Şubat 2020
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve kamuoyunda Gezi Davası olarak bilinen 2019/74 Esas sayılı dosyada oy birliği ile Osman Kavala’nın BERAATİNE karar verildi.
28 Ocak 2020
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 Aralık 2019 tarihli kararında belirtilen, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına ilişkin kararını bir kez daha hiçe sayarak oy birliği ile Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme bir sonraki duruşmanın 18 Şubat 2020 tarihinde Silivri Kampüsü’nde görülmesine karar verdi.
25 Aralık 2019
24 Aralık 2019 tarihinde İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasında Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verilmesinin ardından Kavala’nın avukatları tarafından bir açıklama yayınlandı.
24 Aralık 2019
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 10 Aralık 2019 tarihli kararında belirtilen, Osman Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına ilişkin kararını hiçe sayarak oy birliği ile Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme bir sonraki duruşmanın 28 Ocak 2020 tarihinde Silivri Kampüsü’nde görülmesine karar verdi.
10 Aralık 2019
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Osman Kavala’nın tutukluluğunun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5.1, 5.4 ve 18. maddelerine aykırı olduğunu belirterek, tutukluluğun bir hak ihlali olduğuna ve Kavala’nın derhal serbest bırakılmasına karar verdi. Kararın tam metni için tıklayınız.
11 Ekim 2019
Osman Kavala 2017/96115 soruşturmalı dosyada yer alan TCK 309. maddede düzenlenen Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme suçundan re’sen tahliye edildi.
9 Ekim 2019
Gezi Parkı olaylarına ilişkin 8 Ekim 2019 Salı günü İstanbul 30’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava duruşmasında Osman Kavala'nın tutukluluğunun devamına karar verilmesinin ardından Kavala’nın avukatları tarafından bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı düzenlendi.
8 Ekim 2019
30. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala’nın oy birliği ile tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmanın 24-25 Aralık 2019 tarihinde Silivri Kampüsü’nde görülmesine karar verdi.
29 Temmuz 2019
Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yayımladığı yetki kararnamesiyle 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nde ikinci bir heyet oluşturuldu ve Gezi Parkı olaylarına ilişkin davaya bakan heyet, ikinci heyete kaydırılarak dosyadan alındı.
18 Temmuz 2019
30. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala’nın oy çokluğu ile tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmanın 8-9 Ekim 2019 tarihinde Silivri Kampüsü’nde görülmesine karar verdi.
11 Temmuz 2019
Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun yayımladığı yetki kararnamesiyle, davanın ilk duruşmasında vekaleten heyete başkanlık eden ve Kavala hakkındaki tutukluluğunun devamı kararına şerh koyan Mahmut Başbuğ 30. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na getirildi.
25 Haziran 2019
30. Ağır Ceza Mahkemesi, Başkanın “suçun vasfının değişme ihtimali” belirtilerek tahliye edilmesi gerektiğine ilişkin karşı oyuna rağmen Osman Kavala’nın oy çokluğu ile tutukluluk halinin devamına, bir sonraki duruşmanın 18-19 Temmuz 2019 tarihinde Silivri Kampüsü’nde görülmesine karar verdi.
24 Haziran 2019
Silivri Kampüsü’nde görülen celsenin ilk gününde Osman Kavala’nın sorgusu yapıldı. Osman Kavala’nın sorgusunun tam metni için tıklayınız.
22 Mayıs 2019
Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala’nın kişi hürriyeti ve güvenliğinin ihlal edildiğine ilişkin yapmış olduğu bireysel başvuruyu 5'e karşı 10 oy ile reddetti. Anayasa Mahkemesi'nin 28 Haziran 2019 tarihli Resmi Gazete'de yayınlanan kararı için tıklayınız.
Osman Kavala’nın hakkının ihlal edildiği yönünde karşıoy kullanan Anayasa Mahkemesi Başkanı ve Başkan Yardımcısı; Gezi Protestolarının Osman Kavala tarafından finanse edildiğine, Gezi Protestolarının hükümeti devirmek amacıyla gerçekleştiğine ilişkin dosyada ikna edici herhangi bir delil olmadığını belirtti. AYM Başkanı'nın karşıoy gerekçesi için tıklayınız.
30 Nisan 2019
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tutukluluk incelemesi duruşmalı olarak yapıldı. 1 Kasım 2017 tarihindeki tutuklama kararı sonrasında ilk kez Osman Kavala'nın avukatları duruşmaya davet edildi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi.
19 Nisan 2019
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin verdiği cevaba karşı cevap verildi.
15 Nisan 2019
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Anayasa Mahkemesi’ne verdiği cevaba karşı cevap verildi.
2 Nisan 2019
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
1 Nisan 2019
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Anayasa Mahkemesi’ne verdiği cevap tebellüğ edildi.
13 Mart 2019
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne verdiği cevap tebellüğ edildi.
5 Mart 2019
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tensip zaptı (duruşma hazırlık tutanağı) düzenlendi. Tutukluluk halinin devamına karar verildi. İlk duruşma tarihi olarak 24 Haziran 2019 günü, duruşma yeri olarak ise Silivri Yerleşkesi bildirildi.
19 Şubat 2019
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından İddianame düzenlendi.
15 Şubat 2019
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
18 Ocak 2019
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
21 Aralık 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
24 Kasım 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
26 Ekim 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
28 Eylül 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
31 Ağustos 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
31 Ağustos 2018
Osman Kavala’nın soruşturma dosyasının, dosyada yer alan ve hiçbir irtibat bulunmayan şüphelinin/şüphelilerin dosyasından tefrik edilmesi (ayrılması) ve hakkında tahliye kararı verilmesi talepli dilekçe sunuldu.
23 Ağustos 2018
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Mahkeme İçtüzüğünün 41. maddesi uyarınca Osman Kavala’nın başvurusunun öncelikli olarak değerlendirilmesi talebini kabul etti.
9 Ağustos 2018
Usule ve yasaya aykırı şekilde yapılan duruşmalı tutukluluk incelemesi neticesinde verilen tutukluluk halinin devamına ilişkin karara itiraz edildi.
3 Ağustos 2018
Osman Kavala’ya ve özel müdafiilerine haber verilmeksizin, İstanbul Barosu’ndan avukat atanmak suretiyle yapılan duruşmalı tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
11 Haziran 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
7 Haziran 2018
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuruldu.
21 Mayıs 2018
Osman Kavala’nın soruşturma dosyasının, dosyada yer alan ve hiçbir irtibat bulunmayan şüphelinin/şüphelilerin dosyasından tefrik edilmesi (ayrılması) talepli dilekçe sunuldu.
16 Mayıs 2018
Duruşma yapılmaksızın "dosya üzerinden” tutukluluk halinin devamına karar verildi.
27 Nisan 2018
Anayasa Mahkemesi’nin 12 Nisan 2018 tarih 2016/15637 sayılı Erdal Tercan kararında tutukluluk incelemesinin duruşmalı olarak yapılmamasının hak ihlali olarak nitelendirildiği de belirtilerek; tutukluluk incelemesinin duruşmalı olarak yapılması talepli dilekçe verildi.
27 Nisan 2018
Osman Kavala hakkında verilen iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına ilişkin kararları ve tutanakları talep eder dilekçe verildi.
18 Nisan 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
19 Mart 2018
Tahliye talebinin reddine karar verildi.
8 Mart 2018
Osman Kavala cezaevi vasıtasıyla tahliye talebinde bulundu.
17 Şubat 2018
Tutukluluk incelemesi neticesinde tutukluluk halinin devamına karar verildi.
5 Şubat 2018
İtirazın reddine karar verildi.
1 Şubat 2018
Tahliye taleplerinin reddine ilişkin karara itiraz edildi.
23 Ocak 2018
Tutukluluk incelemesine ilişkin yapılan başvurular toplu olarak reddedildi.
29 Aralık 2017
Anayasa Mahkemesi’ne Bireysel Başvuru yapıldı.
28 Aralık 2017
Tutukluluk incelemesinin duruşmalı yapılması ve yapılacak inceleme sonucu tahliye kararı verilmesi talepli dilekçe sunuldu.
8 Kasım 2017
İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği’nin tutuklama kararına itiraz edildi.
6 Kasım 2017
Cezaevi görüşlerinde avukat kısıtlamasının kaldırılması talebi ile İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvuruldu.
1 Kasım 2017
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca ifade alınmaksızın tutuklamaya sevk edildi. İstanbul 1. Sulh Ceza Hakimliği tarafından TCK’nin 309 ve 312. maddelerinde düzenlenen suçlardan tutuklama kararı verildi.
31 Ekim 2017 Öğle saatleri
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde sorgusu yapıldı.
25 Ekim 2017
Gözaltı süresi bir hafta uzatıldı.
18 Ekim 2017
Osman Kavala gözaltına alındı.
İlginizi Çekebilir